Müge Çevik
Yazan: Müge Çevik
İş dünyası için 2019’da mutluluk ve başarı tüyoları neler olacak?
Risk-fırsat dengesini gözetin,
Fotoğrafın tamamını görmeye çalışın,
Tedbirli olun,
Geçmişte kalan işleri bitirmeye çalışın.
Yazan: Müge Çevik
Sevmek ve sevilmek, paylaşmak bir ilişkinin var olma sebebi. Bunları ortaya koymanın yolları ise kişiye göre değişir. Pek çok şeyi öğrendiğimiz gibi ikili ilişkilerdeki rollerimizi ve sevgiyi gösterme şeklimizi de öğreniyoruz. Sevgi gösterme şeklimiz de erken çocuklukta nasıl şekillendiğine göre değişiklik gösterebiliyor. Bu noktada önemli olan ise çiftlerin karşılıklı hangi yol ile sevgiyi gösterdiklerini fark etmeleri. Eğer siz aldığınız hediye ile sevginizi ölçerseniz ve karşınızdakinin sevgi gösterme şekli bundan bambaşka bir şey ise hayal kırıklığı yaşamanız kaçınılmazdır.
Yazan: Müge Çevik
Günümüz insanının ister çalışsın ister çalışmasın en temel sorunlarının başında stres ve endişeyle baş etmek geliyor.
Her şey çok hızlı, herkes aşırı yük ile dolu ve hayat pek de kolay değil. Bunlar yaşamın kendi içindeki zorluklar ancak bir de bunlara bizim zihinsel olarak eklediğimiz dertler katılınca stres ve endişe seviyemiz tavan yapıyor. Bu farkındalığa değinen Kişisel Gelişim Uzmanı Müge Çevik, “Hayatın içindeki hastalık, afet, kazalar gibi olayları yönetme şansımız yok ancak zihinsel tuzaklardan elimizden geldiğince uzak durarak kendi yarattığımız sorunların bir kısmını ortadan kaldırabiliriz.”
2015 yılının kendi alanında en çok satan kitaplarından Mutluluk Kulübü ve Mutluluk ile İlişkisi Var kitaplarının yazarı Müge Çevik, üçüncü kitabı Mutluluk Kulübü-Gelişim ile yeniden okuyucularıyla buluştu.
“Mutluluk Kulübü, mutlu insanlardan çok, mutluluğa cesaret ile niyet edenlerin kulübüdür,” diyeli üç yılı geçmiş diyen yazar, son kitabı için: “Ne mutsuzluğu yok etmek mümkündür ne de bu sayede mutluluğu yakalamak. Mutluluğu öğrenmek için yapılacak en akıllı iş mutsuzluğa birkaç basamak yukarıdan farklı bir bilinç ile bakmaktır. Bu kitap bu basamakları birlikte çıkmak ve yaşama baktığımız yeri değiştirmek üzere tasarlanmıştır” dedi.
Yazan: Müge Çevik
1….2….3….4….5…..Saygı “Saymak”tan Gelir!
Şaşırtıcı değil mi böyle düşününce? Kendinden başkasının da varlığını hesaba katmak, istediği gibi düşünmesine, istediği gibi hissetmesine izin verecek şekilde kendin ile bir görmek…
Saygı duymak, saygılı olmak, özgürlük ama başkasının sınırlarını zorlamamak… iç içe geçmiş ve çokça tartışılan konular. Konuya ait boyutların tümünü ele almadan saygı kavramını incelemenin imkansız olduğunu düşünüyorum. Bu nedenle de olabildiğince basitleştirmeye çalışarak temel çerçevede anlatmaya çalışacağım:
Saygı sözcüğünün kökü saymaktır.
Yazan: Müge Çevik
”Hayalimdeki ev, rüyalarımdaki araba, huzurlu bir ilişki, terfi ya da piyangodan bilet diyeceğimi sandınızsa, siz okuyuculara da tavsiyem, kendi listenizi gözden geçirmeniz. Eğer maddi ya da başkasına bağımlı, kendinizden kaynaklanmayan şeylerin sizi mutlu ettiğini düşünüyorsanız, mutlu olmamayı garantiliyorsunuz demektir.”
Mutluluk Kulübü ve İlişkisi Var kitabı yazarı Müge Çevik ile yaptığımız röportaja girişim ve çıkışım beni farklı bir ben yapmaya yetti. Kendisi konusunda çok uzman, çok zeki. Konuşmaya devam ettikçe gözlerinizin daha çok açıldığı, “Bunu ben niye daha önce düşünemediğim” dediğiniz birisi. Siz de yaşamınıza başka bir pencereden bakmaya, daha iyi hissetmeye, daha farkında olmaya, nerden nereye gittiğiniz görmeye hazırsanız haydi yolculuğumuz başlarsın alt satırlarda.
Yazan: Müge Çevik
“Kendimi seviyor ve onaylıyorum.” Ne çok duyar olduk bu vb olumlama cümlelerini. Ardına mucize beklentilerimizi ekledik, sırtına da ben bunu hak ediyorum ağırlığını.…peki ne oldu? Sevdik mi gerçekten kendimizi? Ya da onaylayabildik mi en utanç verici bulduğumuz yönlerimizi ya da bize ait olduğunu bile kabul etmediğimiz, edemediğimiz yönlerimizi?
Ben bu cümle ile hayatını değiştiren kimseyi tanımıyorum. En azından sadece bu olumlamayı kullandığı için kendini daha çok seven ve onaylayan kimseyi…peki ne olunca insan kendini sevmiş ve onaylamış oluyor? Nedir bunun kriteri? Ne oluyor da biri için kendini seviyor diyebiliyoruz?
Yazan: Müge Çevik
Nefes terapileri, aile dizimleri, koçluk seansları, şifacılar, kuantum çalışmaları, nlp, olumlamalar, meditasyon ve daha sayamadığım pek çok şey kişisel gelişim başlığı altında nereden adım atacağımızı bilemediğimiz sihirli dünyalara davetiye çıkartır. Bazısını çok saçma ve akıldışı bulurken bazısına kendimizi çok yakın hisseder, teslim olur ve hikmetlerine kendimizi açarız. Açarız açmasına da doğru yerden mi başlıyoruz, doğrusunu mu yapıyoruz veya nedir bu işin doğrusu soruları da hep aklımızın bir köşesinde hep asılı kalır.
Her gün aklında bu sorular, pek çok metot ve uygulamayı denemiş, neredeyse inancını kaybetmiş pek çok insanı dinleyen bir koç olarak herkese uyabilecek temel bir rehber hazırlamanın pratik olacağı düşüncesi ile 5 maddelik bir kişisel gelişim rehberi hazırladım.
Yazan: Müge ÇEVİK
Belki satış kökenli olduğumdan belki de genlerimde tüccarlık olduğundan, ben hayatı koskocaman bir “satış” olarak görürüm. Ya da satışı tam da hayatın kendisi gibi.
Satış da aynen hayatın akışı gibi aşamalardan oluşur. Her adım bir sonraki adıma hazırlık yapar. Satışın temelinde karşınızdakinin parasını almak değil, ona bir şey sunmak yatar; hayatın kökü de hayatı sağmak değil tadını çıkartmak, bir anlam yaratmaktır. Her ikisinde de almadan öce vermek gerekir. Satış da önce faydayı anlatmanız gerekir, hayatta da önce kendinizi ispatlamanız.
Böyle baktığınızda ise, her ikisinin de ruhu, mantığı, felsefesi çok ortaktır. Satış da bir döngüdür hayatın kendisi gibi, tam bitti derken yeni bir şey başlar. Sistem, her ikisinde de aynı çalışır.