MALALA VE MOTİVASYON 3.0

Yazan: Neslihan Erdoğdu

“Hiçbir zaman vazgeçmeyeceğim. Beni vurabilirler ama hayallerimi vuramazlar.” Sözleri en küçük yaşta Nobel barış ödülü alan ve ülkesi Pakistan’da ulusal bir figür haline gelen Malala Yusufzay’a ait.

Yaşamını konu alan belgeseli izlediğimde 11 yaşında başlayan bilinçli mücadelesi ve başından geçenlere rağmen bugün henüz 20 yaşında olması hepimiz için çok ilham verici geldi bana.

Malala entelektüel bir aile ortamında büyümüş, babasının  başkalarıyla yaptığı sohbetleri izleyerek büyümüş ve belli ki bilinç oluşumu bu mayanın sonucu.

Saldırıdan sonra Birleşmiş Milletlerde ilk konuşma yaptığı gün onun doğum günüydü ve 12 Temmuz Malala günü olarak ilan edildi e o ‘Malala Günü benim günüm değil. Bugün kendi hakları için seslerini yükseltmiş her kadının, erkeğin ve kız çocuğunun günüdür.’ demesi hayata bakışındaki bil  “Biz”  ve “Hepimiz” olma bilincine ne kadar erken yaşta sahip olduğunu gösteren bir sözdür

Evet bazı şeyleri yaşayarak, bazılarını duyarak, öğrenerek bazılarını da kendi iç sesimizi dinleyerek yapıyoruz hayatlarımızda.

Malala’nın yaşadığı ve bizim de hiç uzak olmadığımız coğrafyalarda pek çok dram ve pek çok kahramanlık ve değerli hikayeler çıkıyor, biz belki de 10 gün sonra hatırlamayacağımız çok da önemli olmayan kişisel dertlerimizi dünyanın sonu noktasında yaşıyorken.

İş hayatının ve kapitalist dünyanın yalnızlaştırdığı ve üzerine bir çok şey yükleyerek kendinden uzaklaştırdığı insanlar olarak yediğimiz, giydiğimiz, gezdiğimizle ilgili  gözlerimiz kapalı ilerlerken ne kadar uzağız birbirimize.

Bu uzaklığı, boşluğu ve yalnızlığı dolduran araçlar, yollar, yöntemler arıyoruz; oysa yapmamız gereken önce kendimize sonra da yakınlarımıza el vermek, omuz vermek, dokunmak, dinlemek, beklemek,      sabır göstermek, görmek, duymak, destek olmak. En önemlisi içimize dönmek ve kendi motivasyon noktalarımızı bulmak.

İş dünyasının bilimle uyumlu  çalışmadığı bir konu var motivasyon. Motivasyonu dış faktörlerle çözmek isteyen iş dünyası, ödüller, primler ya da payelerle daha verimli çalışanlara sahip olacaklarını düşünürken maalesef bu böyle olmuyor. Buna motivasyon 2.0 deniliyor ve ödülün performansı arttıracağına inanılıyor ama  bir işe yaramıyor. Hele hele yaratıcılık ile ilgili alanlarda ödül zararlı bile. İnsanların aklına ödül fikri sokulduğunda aldıkları kararlarda isabetli olamıyor.

Motivasyon 3.0’ın 3 temel dayanağından biri olan özerk motivasyon; tam bir istem ve tercih bilinci ile hareket etmekten geçiyor. Özerklik yani tercihlerine göre hareket etmek en zor koşullarda bile vaz geçmeme noktasına getirebiliyor kişileri.

Tıpkı Malala’da olduğu gibi. Hem ilham veren hem de ben ötesi kimlik boyutuna taşınan bir motivasyon noktası.

İş dünyasında dışarıdan enjekte edilen tüm faktörlerden  daha önemli ve etkili.

Özerk motivasyon noktalarımızı bulmamızı sağlayacak her araç bizim  için önemli fırsatlar yaratacaktır. Bize ait zamanın bir kısmını bu konu için harcamak belki de yeni yıl ajandamıza almamız gereken önemli bir konu.