Verimli Bir Sınıf Eğitimi için Pratik Öneriler

Yazan: Ömür Doğan

Öncelikle Mart ayından bu yana başta yaratıcılık ve öğrenmeyi öğrenme konularında olmak üzere onlarca webinar ve online canlı eğitim yaptıktan sonra yeniden bir sınıf eğitimi yapacak olmak beni heyecanlandırdı ve tüm öğrenme tasarımı sürecini de bu heyecan belirledi. Üstelik yapacağım eğitim “Öğrenmeyi Öğrenme ve Eğiticinin Eğitimi” başlığındaydı ve katılımcılarım iç eğitmenlerdi. Bu da deneyimimi daha değerli hale getirdi.

Eğitimin nasıl olacağı, uygulamaların nasıl yapılacağı, hijyen ve mesafe kurallarına uymak için nelere dikkat edileceği, maske takmanın hem eğitmen olarak bende hem de katılımcıda yaratacağı zorluklar bu heyecanı artıyordu. Öncesinde çok düşünüp öğrenme süreci tasarımını buna göre yapmış olsam da, elbette her şey tasarımdaki gibi olmadı ve süreç bazı anlarda spontane ilerledi. Sonuçta elimde önemli bir deneyim birikimi var ve eğitimin öncesinden sonrasına yaşadığım bu deneyimi ve en az bir yıl daha etkisini gösterecek olan pandemi döneminde sınıf eğitimi yapacaklara önerilerimi paylaşmak istiyorum.

Eğitimin Katılımcı Sayısı Kaç Olmalı?

Mekan ne kadar büyük olursa olsun, katılımcı sayısı en fazla 10 ile sınırlanmalı. Eğer bu maliyeti artırıcı bir unsursa, karma bir model uygulanabilir. Örneğin 2 günlük bir eğitimin bilgi ve teori ağırlıklı kısmı online canlı eğitim ve tüm katılımcılar bir arada olacak şekilde yapılıp uygulama, aktivite ve oyun kısmında her bir 10 kişilik gruba birer gün sınıf eğitimi yapılabilir.

Eğitimin Yapılacağı Mekân Nasıl Olmalı?
  • Yaptığımız eğitim kapısı doğrudan bahçeye açılan bir toplantı salonuydu ve eğer açık havada yapma olanağı yoksa ya da kış koşullarında bu imkânsız hale gelirse, mutlaka bu şekilde kapısı doğrudan bahçeye açılan bir salon tercih edilmeli.
  • Eğitim salonu hava sirkülasyonuna müsait olmalı ve kapı ve pencereler tüm eğitim boyunca tamamen açık olmalı. Böylece bulaşma riski en aza indirilirken havanın boğucu ve sıcak olması engellenebilir.
Eğitimin Zaman Planı Nasıl Olmalı?
  • Tüm eğitim süreci tasarımı en fazla 40 dakikada bir en az 5 dakika ara verecek şekilde tasarlanmalı. Bir kısa ara bir uzun ara şeklinde de ilerleyebilir, böylece eğitim için ayrılan süreyi daha etkili kullanabilirsiniz.
  • Sık ara verirken aynı zamanda eğitim zamanını çoğaltmak ve kapalı alanda kalma sürelerini kısaltmak için bireysel çalışmalarda katılımcılara dışarı çıkma, mekan içinde sosyal mesafeyi artırıcı uzak noktaları kullanma seçeneği sunmak daha etkili olacaktır.
Aktivite ve Oyun Seçiminde Nelere Dikkat Edilmeli?
  • Bir yaratıcı drama lideri olarak pandemi öncesindeki tüm eğitimlerimde katılımcıların kaynaştığı ve yakın temasta olduğu bolca oyun ve canlandırma kullanıyordum. Bu dönemde bunların çoğunu kullanmak mümkün olmadığı için yüzlerce oyun ve aktiviteden oluşan repertuvarımdan yakın temas gerektirmeyecek olanları seçmek tasarım sürecinde en çok zamanımı alan iş oldu. İyi haber şu ki sosyal mesafe kurallarına uyarak yapılabilecek pek çok aktivite ve oynanabilecek pek çok oyun var.
  • Eğer oyun ve aktiviteler sosyal mesafe kurallarına uygun değilse, onları uygun hale getirmek için yaratıcılığınızı kullanırsanız, kullanılabilecek oyun ve aktivite sayısı daha da artıyor.
  • Uygulamalarda grup çalışması yerine bireysel çalışmaları daha çok öneriyorum. Ama illa grup çalışması yapılacaksa en fazla 2 kişilik gruplar oluşturulmalı ve ikililerin sosyal mesafeye dikkat etmesi sağlanmalı.
Eğitimde Maske Kullanımı Nasıl Olmalı?
  • Öncelikle eğitim salonunda mutlaka bolca yedek maske ve dezenfektan olmalı.
  • İkincisi her koşulda, sınıf içinde tüm katılımcıların maskesi takılı olmalı. Sadece verilen aralarda sosyal mesafeye uyarak çıkartılabilir.
  • Eğitmen için ise maske ile konuşmak çok zorlayıcı olduğundan benim tercihim ve önerim, katılımcıdan en az 2 metre uzaktayken eğitmenin maskesini çıkararak konuşması, katılımcılara yaklaşması gereken durumlarda maskeyi takması şeklinde olacaktır.
Tüm Süreci Önceden Tasarlamak Mümkün mü?
  • Öncelikle genel olarak yaratıcılığın bir eğitmen için en önemli yetkinliklerden biri olduğunu düşünüyorum. Eğitim sürecini katılımcının ihtiyacı ve ortama göre dinamik olarak yönetebilmek için bu yaratıcılık şart. Pandemi döneminde ise bu yetkinlik daha fazla ön plana çıkıyor.
  • Hem katılımcıların Covid-19 konusundaki kaygı düzeyi ve Pandemi dönemi ile ilgili deneyimlerinin farklılığı ve çeşitliliği hem de ortam şartları eğitimin uygulanma süreci içerisinde yaratıcı davranıp odaktan ve eğitimin amaçlarından kopmadan esnek olmayı zorunlu kılıyor. Bazen tasarladığınız bir uygulamayı kullanmanın mümkün olmadığını fark ediyorsunuz ve yerine başka bir şey koymak zorunda kalabiliyorsunuz.
  • Mümkünse, daha tasarım aşamasında alternatif uygulamaları, ek oyunları cebinize koyup gitmenizi öneriyorum.

Sonuç

Bütün bunları yazınca, zorlayıcı gibi görünse de aslında hiç de zor değil. Yukarıda yazılanlara dikkat ederseniz, oldukça keyifli, verimli ve güvenli bir öğrenme ortamı sağlayabilir, katılımcınız için faydayı çoğaltabilirsiniz.

Not: Siz de deneyimleriniz varsa yorum olarak katkıda bulunabilirsiniz. Eğer yukarıda yazdıklarım dışında merak ettikleriniz olursa yine yorum yazarsanız üzerine konuşabiliriz.