Sessiz istifa yüzde 50’yi aştı, iş hayatı SOS veriyor!

Yazan: Müge Çevik

İş yerlerinde sadece verilen işi yapma ve onu da geciktirerek yapma eğilimi olarak tanımlanan sessiz istifa, çalışanların yüzde 50’ye yakınını esir almış durumda.

Son yıllarda çalışma hayatının bir numaralı gündem maddesi haline gelen sessiz istifa, iş dünyasını endişelendirirken, uzmanlar; performans sistemleri düzenlenmedikçe, yönetici rolleri net olarak tanımlanmadıkça ve verimliliğin önemi yeterince kavranmadıkça sorunun büyüyerek devam edeceğini belirtiyor. İş yerlerinde sadece verilen işi yapma ve onu da geciktirerek yapma eğilimi olarak tanımlanan sessiz istifa, günümüzde çalışanların yüzde 50’ye yakınını esir almış durumda.

Sessiz istifa kavramının son yıllarda çalışma hayatının bir numaralı gündem maddesi haline geldiğine dikkat çeken Şapka Koçluk Eğitim Danışmanlık şirketinin kurucusu Müge Çevik, “Bazı insanlar iş yerlerinde pro-aktif olmadan, sadece verilen işi yapma ve onu da geciktirerek yapma eğiliminde. Çalışanların bu şekilde davranmalarının en önemli nedenleri ise yaptıkları işlerde kendilerini işe yarar hissetmemeleri ve işlerde yeterince anlam ve amaç bulamamaları” dedi. Müge Çevik, iş yerlerinde performans sistemleri düzenlenmedikçe, yönetici rolleri net olarak tanımlanmadıkça ve verimliliğin önemi yeterince kavranmadıkça sessiz istifanın çalışma hayatının gündeminden düşmeyeceğini ifade ederek yapılan araştırmaların günümüzde çalışanların yüzde 50’ye yakınının sessiz istifa ile karşı karşıya olduğunu gösterdiğinin altını çizdi.

Müge Çevik’e göre;

  • Çalışma hayatında her iş bir sözleşmeye tabi.
  • Çalışanlar iş akitlerinde yazan alma & verme taahhütlerini bazen unutuyor.
  • Firmaların çalışanlarına arada bir iş akitlerini hatırlatmaları ve karşılıklı olarak beklenti ve olan bitenleri güncellemesi gerekiyor.
  • Firmaların sıklıkla çalışan görevlerini tanımlaması, çalışanlarına beklentilerini dürüstçe anlatmaları, kişilerin yetenek ve gelişim alanlarını bildirmeleri önem taşıyor.
  • Yapılan geri bildirimler sayesinde, harika işler çıkardıklarını düşünen çalışanlar yöneticileri tarafından nasıl algılandıklarını öğrenebiliyorlar.

“İşe dört elle sarılmak yerine hızla bitirmek ya da geciktirme çabası var.”

Ülkemizde maalesef çalışanların neyi neden yaptığını bilmediğini sadece bazı işleri yapmak için yaptıklarını ifade eden Müge Çevik, “Hal böyle olunca işe 4 elle sarılmak yerine ‘iş bir an önce bitsin ve başımdan’ gitsin mantığı ile yaklaşılıyor. Hatta bazı çalışanlar ‘elimdeki iş erken bitirirse başka iş verirler’ diye mümkün olan son ana dek işi geciktiriyorlar” dedi. Çalışma hayatında her işin bir sözleşmeye tabi olduğuna dikkat çeken Müge Çevik, çalışanların iş akitlerinde yazan alma & verme taahhütlerini bazen unuttuklarını bildirdi.

Hiyerarşi çok net belli olmalı…

Yapılan araştırmalara göre günümüzde çalışanların yüzde 50’ye yakınının sessiz istifa ile karşı karşıya olduğunu belirten Müge Çevik, “Bu oranı baz alacak olursak, bu her şeyden önce bir verimlilik ve milli sermayeden söz ediyoruz. Bu kadar insan bir pozisyon işgal etmekte ve belki de 5 kişi ile bitirilebilecek bir iş 10 kişi ile yarım ve eksik tamamlanmakta” dedi. Müge Çevik, şirketlerde performans sistemleri düzenlenmedikçe, yönetici rolleri net olarak tanımlanmadıkça ve verimlilik bizim için de çok önemli bir değer olmadıkça sessiz istifanın çalışma hayatının gündeminden düşmeyeceğini kaydetti.